Çarşamba, Aralık 31

2009' a girdim ben,usulca..

2008'den ne hayır gördüm ki 2009'u dört gözle bekliyim mirim?gerçi gözlük kullanan bir insan olarak zaten dört gözle bekleyecen espirisi yapan arkadaşların yolunu bunu açıklayarak tıkıyorum ve onları cehennemin sonsuz ateşlerinde bekliyorum.benim diyeceğim şudur ki;2009'a girmeden önce götümüze giren 2008'i çıkarsak daha iyi olmaz mı?ya da 2009'a girelim derken ikibindokuz götümüze girmesin,aman ha yavaş aheste.yeni yıla girerken ayakkabılarımızı çıkaralım,yepyeni yılı mundar etmeyelim tamam mı.oğlum bu yıl hepimizin,dikkatli kullanın ya.
alayınızın yeni yılı kutlu olsun kardeşler,yeni yılda sikiniz taşşağınıza denk olsun yarenler.bu yıl bizim yılımız olsun,2010'a girerken "ulan ikibindokuz ne pisti ya" filan diye arkasından konuşmayalım.bi de kimse 1 ocak'tan itibaren gördüğü kişiye " 1 senedir görüşmüyoruz ya ehe"demesin.diyen olursa ağzına tükürün.

ceylan'ını satan bilge

ilk defa bir nuri bilge ceylan filmini tamamen izleyebildim.bu,bu bir rekor.bu inanılmaz birşey.bu benim geri dönülmez bir yola girdiğimin ispatı.bundan sonra eğer sikik bir sanatsal kaygılarla dolu bir avrupa filmini de sıkılmadan,ve baştan sona izlersem vur beni sevgilim.kır boynumu dudu dillim.

Pazartesi, Aralık 29

ibne sauron olamazsın şampiyon

yok tek yüzük hepsine hükmedecekmişte,yok yüzük kimde olursa güç onda olacakmışta mış mış.geçin bunlar ağalar,palavra,deli saçması bunlar!! ben sana bişey diyim mi?yüzüklerin efendisi kim bilir misin sen? eğer kim ki sevdiceğine tek taş pırlanta hediye eder,aha işte yüzüklerin efendisi de odur,büzzüklerin efendisi de odur.ben bugüne kadar tek taşa hayır diyen bi dişi tanımadım daha.erkeğe versen o bile verir lan sana bırak hatunu filan.o bakımdan öyle siktiri boktan bi altın yüzüğün peşinden gondor senin mordor benim sürüklenip durmanın bir manası yok şimdi.al efendi gibi yüzüğünü çiçeğini çikolatanı,hangi baba kızını vermiyecek oğlum sana?

ben tek taşa vermem diyen beri gelsin.

Cuma, Aralık 26

türkiye'nin en çok sevilen kadın


içimdeki mellö aşkı bambaşka
o güzel gözlerinle mellö çok yaşa

diye besteler hazırladım sana,
olmadı,yaranamadım.
samaire armstrong gelse
yine türkiye'de en çok seni severdim be kızım.
liv tyler gelse ama var ya!
hiç aramazdım seni mellö
kusura bakma.
şaka lan,arardım
"kanka,elimde bi karı var,ilik gibi" diye
niye seni arıyorsam?
liv'le ilgilenecek,o'na sevgilerini sunacak gırla adam varken
işte sevildiğini bil lan.

ben ki,
evet ben.
seninle yakın arkadaş olabilmek için,
güzel sohbetinden mahrum kalmamak için
seks hayatımdan vazgeçmiş olan ben
aras öztürk çolak,
kuruttun lan beni.
katolik papazları gibi oldum,budist rahipler gibi oldum
kadın görünce kaçar oldum.
yine de seviyorum seni;
türkiye'nin en sevilen kadını..

moruk yarın ıssız adam'a gidelim be,
hadi lan.ağlarız.
canımsın.

Perşembe, Aralık 25

sevgi dediğin göt gibi birşey

dışarısı soğuk bebeğim
giy sen yine gocuğu
ben seni severim her zaman
bırakıp gitsen de orospu çocuğu..

sanaaaat,bizi neden yoruyosun?


necati ve rıfat.ikisini de ilk tanıdığımda dalyan gibi,fişek gibi çocuklardı.yüksek kültürleri,iyi bir eğitimleri,yakışıklı denilebilecek sıfatları vardı.ve en önemlisi bu arkadaşlarım,sanat aşkıyla yanıp tutuşuyorlardı.ve kadın.kadın ki bu konuyu unutmayın kahramanlar.çoğu kimsenin girmek için götünü yırttığı üniversiteye ilk sınavlarında başarıyla ve yüksek notla kazanmışlardı.ve sihirli dünyanın kapıları onlara açılmıştı.öyle sansın alıklar,bu aslında onların sonlarının başlangıcıydı.hay sikiyim ömer seyfettin gibi yazıyorum,vay efendim agatha christie gibi yazıyorum içim darlandı.bu arkadaşlarımın hayatta en önem verdikleri şey neydi peki?sanat ve kadın.ve bu sebepten,üniversitelerinde ne kadar sanatsal ortam var hepsine girdiler.kitap kulubünden tut yamaç paraşütüne kadar,sinema grubundan tut fotoğrafçılığa kadar girmedikleri ortam bırakmadılar.karı kız peşinde koşmaktan,sanat icraa etmekten derslerinde gözle görülür bir düşüş olmuştu.hocaları bu duruma anlam veremiyordu.ve hocalar anlam veremedikleri herşeye 0 (sıfır) veriyorlardı.ha amına koyayım ne güzel meslek,ha canına yanayım ne kebap meslek.asıl meseleye gelirsek.onlarda diğer dallarda tutunamamışlar,100 teeanageten 98nin fotoğrafçı olması gibi fotoğraf sanatına yönelmişlerdi,tüm benlikleriyle.önce baba parasıyla aldıkları kameralı telefondan faydalanarak fotoğraf çekip,bilumum siteye koymaya başladılar.daha sonra harçlıklarından artırdıkları parayla her genç kızın çeyiz sandığını süsleyen,bir evin olmazsa olmazı dijital fotoğraf makinası aldılar.ve bu onların sonu oldu.necati ve rıfat,birbirlerini çekemez olmuşlardı.necati rıfat'ın fotoğraflarında ışık ve gölge oyunlarını basit buluyor,buna götüyle gülüyordu.rıfat necati'nin açık götünü çekip forumlarda çerez parasına satıyordu.bu iki sikko kendilerini o kadar kaptırmışlardı ki bu sanat ayağına,iyice insanlıktan çıktılar.pis,serkeş,cenabet adamlar olup çıktılar lan.hayvan herifler!ama onlarda fotoğraf çekme hastalığına yakalanmışlardı.evde yalnız kalınca akıllarına banyoda,yatakta uyurken veyahut üstü çıplak poz vermekten başka birşey gelmiyordu.o kadar mezhebi geniş bir anne-babanın çocukları olmadıklarından dolayı bir eliyle fotoğraf makinesini tutup kendi kendilerinin fotoğrafını çekmeye başladılar.
ortaya çıkan sonuç mu? acı verici,kederli.

necati sarıbaş: ağzında sigarayla poz vermekten 22 yaşında kansere yakalandı.ayriyetten sol kolu devamlı yukarıda olduğu için eklem romatizmasından muzdarip.cerrahpaşa'da ölümle pençeleşiyor.

rıfat kuskus: kendi kendine fotoğraf çekerken gözlerini uzağa dikmekten,genç yaşta perde indi gözlerine.&95 görme özürlü.uyurmuş numarası yapıp fotoğraf çekerken "uyumadın mı lan sen keraneci"diyerek üzerine saldıran babasından aldığı bir yumruk darbesiyle bilinci kapalı.öleceği günü bekliyor.

gelin arkadaşlar bu sanat terörünü "dur" diyelim.artık gençlerimiz,kardeşlerimiz bu uğurda heba olmasınlar.tek başına fotoğraf çekilmek yasaklansın.banyolarda yansıması olmayan ayna kullanılsın.fotoğraf makinesi olanlara sigara satılmasın.lütfen bu çığlığa karşı duyarsız kalmayın.

Çarşamba, Aralık 24

mim mam mom müm mem möm mım mum


başıma işler açtın mellö.bu şey gibi bişey arkadaşlar,"bu maili 10 kişiye gönder dileğin gerçek olsun.biri buna inanmadı ve maili göndermedi,onun işleri ters gitti.birisi bu maili 10 sevdiğine gönderdi ve tüm dilekleri gerçekleşti"gibi bişey.ben seni mimledim sen de onu mimle yoksa 7 gün içinde ölürsün!şaka lan şaka ölmezsin.sakat kalabilirsin,belki.ben de şu iki insanı tanımadığım halde mimliyorum.
beni sev sonsuza kadar nefret et benden and osuruktan teyyare selam söle o yare

Salı, Aralık 23

bush,senin baban da puşttu

yaptığım gözlemler neticesinde bushun nenesigil filan türk olması lazım.zira o ayakkabılardan o kadar seri ve atik kurtulmasının başka hiçbir mantıklı açıklaması olamaz.hangimizin gül yüzlü,pamuk elli annesi sinirlenip kafamıza kafamıza terlik fırlatmamıştır ki?ve hangi cevval genç o terliklerin kafaya isabet ettiğinde verdiği acıyı anlayıp,daha terlik ayaktan çıkmadan vücudu esnetmemiştir?ha sorarım size!hangimiz ulan?bu sebeptendir ki busha eskiden annesi vay efendime söyleyeyim büyükannesi filan böyle yaramazlık yapıyor diye çok terlik filan fırlatmışlar.koskocaman adam olduğu halde çocukluktan kalma bir alışkanlık olarak ayakkabıyı görür görmez eğildi.ama şimdi görsem büyükannesini filan valla şikayet edecem.büyükhanım diyecem,senin bu bushun çok yaramaz diyecem,dünyanın anasını sikiyor affedersin diyecem.bokunu bile yanında taşıyan adamdan hayır mı beklenir zaten.

sikindirik kompülo merkezi sundu.

Cumartesi, Aralık 20

ismail türüt'ü anlamak,ismail türüt'ü sevmek

ismail türüt'ü anlamıyorum,anlayamıyorum.zaten anlasam tuhaf olurdu,di mi?ne işim var lan benim ismail'le türüt'le.rize'de yağmur yağsa sikimde olmaz,diyarbakır'a kar düşse bana ne der geçerim.niye bunu şarkı yapıyosun?şimdi burada yağmur yağıyor,gel buna da şarkı yap ismail'im,ha canını yediğim,ha koca göbeklim?yapma böyle şeyler ismail,üzme bizi daha fazla.çek git buralardan ismail,yorma beni daha fazla.hadi ismail,let's go.siktir git ismail,yeminler olsun bozacağım şimdi ağzımı.

Çarşamba, Aralık 17

gelin canlar birlik olalım

tavuk çiftliği kuralım
ete para vermeyelim
birbirimizi sikelim
göte para vermeyelim.

adeta bir aşk hikayesi

şimdi ben dişleri yaptırıyorum.ama zor ve meşakatli bir işmiş bu.dede gibi oldum lan.ön dişleri kestiler bugün."ss,sss" diye konuşuyorum,tiksindim kendimden.görüntü zaten iğrenç.bu yaştan sonra mama yer oldum,paşa çayı içer oldum.korkarım yakında bana diş kaşıyıcısı alıp gelmesin eşim dostum.dişlerimi tamamıyla yaptırana kadar konuşmayacağım mümkün olduğunca.sss sss diye yankılanıyor kafamda yahu.

Pazartesi, Aralık 15

berivan'ım berivan'ım,gül kokulu dağ hayvanım

düz mantığa hastayım.
misal;allah var,ben de varım.peki ben allah'mıyım?
bence değilim,hatta "tövbe haşa" diyim de göt altına gitmeyelim.
bunu bilin yani,ben allah değilim oğlum.gidin başka yerde arayın.
ya da şöyle diyim:"god is dead!!"

şaka lan şaka ölmedi.
tövbe estağfurullah.
ve
amin.

Pazar, Aralık 14

gündemden başlıklar ya da kapitalist dünyada ezilen kamboçyalı kardeşler

kargo grubu dağılmış!
dağılmazsa amına koyayım,zaten ne sikime yaramışlar bu saate kadar.bu zamana kadar dağılmadıkları hata.valla zerre umrumda değil,dağılmışlar,yok yeni grup kurmuşlar,vay efendime söyleyeyim gruba 3. aramışlar,tren yapmışlar.şerefsizim tınlamam.

Cumartesi, Aralık 13

real madrid taraftarlarına kız vermezler bizim oralarda

cumartesi gecesini evde geçirdim senin için barça.eto ve valdes hariç hepinizi alınlarınızdan öpüyorum.nou camp'a gömülen franco piçleri. barış için,kardeşlik için,daha güzel bir dünya için,parçala be barça!!ve yazımıza türkçe sözlü hafif müzikle veda ediyoruz.
"sen olmasan messi,ah bu hayat çekilmez."

artık ayağınızı denk alın!!

fransız sineması çalışanları!! sözüm size.
oğlum ne ayaksınız lan siz.sanatsal antin kuntin film çekmekten ne haz alıyorsunuz?parası mı iyi nedir yani.manita yapacaz diye dimağlarımız sikildi lan!yeter oğlum ya,tamam yiyen çok güzel yedi bu işin kaymağını ama bitirin artık bunu.lütfen.ha birde son dönem fransız yönetmenleri,sizin tabiatınızı sikerim oğlum.bu mu lan film çekmek?güzel bir fransız manita bul,ortalamanın üstünde yakışıklı bir de fransız oğlan.sonra soy bunları,sik taşşak göster film bitsin.ne bir kurgu,ne bir detay,ne sinemaya yenilik getirecek bir bakış açısı.hiç birşey yok.anca karının götünü açalım,adam pipisini açsın.bizde alık alık izleyelim.yemin olsun elime geçirirsem kemiklerinizi kıracam.monica belluci olmasa tüm fransız film sektörünün kökünü kazayacağım.

kızlar son sözüm de size;
bırakın lan bu sanat ayaklarını.efendi gibi,içinizden geldiği gibi yaşayın.gidin parkta sevgilinizle simit yiyin çay için,elele sikko komedi türk filmlerine gidin,"ne alırsan etiketin yarısı" kampanyalı kitap fuarlarını gezin kızım.yetti be.

Çarşamba, Aralık 10

yazıyorum bunu belki kafiye olsun diye,sensizken asıldım şeker kız candy'ye..

sakın bebeğim,arkandan konuştuğumu sanma.belki serzeniş,belki bir isyan.ama belki geri dönersin diye hafif yavşaklık dolu sitem bu.hani bir keresinde "ilişkimizde beni rahatsız eden birşey var"demiştin,ben de nedir diye sorduğumda "sensin" demiştin.iyi ki o gün ağzını yüzünü kırmamışım çiçeğim,belinde odunu paralamamışım sevdiceğim.oysa ki öküz derdin,belki budisttir,hindudur diye,sizin oralarda öküz kutsaldır diye ses etmedim bu dediklerine.ama bebeğim,şimdi desen bunları bana.çok şahane dayak atarım,allah yarattı filan demem basarım tokatı.yaparım bilirsin.hani sırf ne kadar romantik olduğumu bilesin,ilerde çocuklarımıza gözlerin uzaklara dalıpta anlatacağın bir hikayen olsun diye bizim avcılar stadındaki billboardu kiralamıştım,"gözde benimle evlenir misin?"diye eşşek kadar harflerle evlilik teklif etmiştim sana.o kadar borca girmiştim billboardu kiralayacağım diye.sen beni itin götüne soktuğun yetmezmiş gibi "evde kedi köpek beslemiyorum,seni mi besleyeceğim" diye serzenişlerde bulunmuştun gülüm,hatırladın mı?o an senin o kiraz dudaklarına atmadıysam tokadı,o billboardun parasını götümden nasıl çıkarcağımı düşündüğüm içindir.işte bildiğin romantik,duyarlı erkeğim lan.böyle sert çıktığıma bakma birden,bilirsin yavşağımdır,"noluyo be" diye sesini yükseltsen,pardon aşkım derim,özür dilerim hayatım derim.gerçi geçen ortak arkadaşımız filiz'i gördüm.ortak arkadaşımız dediysem senin arkadaşın filiz.benim taraftan tek ortak arkadaşımız erman.öyle arkadaşta olmaz olsun.filiz'i gördüm diyordum,filiz'de beni gördü de görmemezlikten geldi.o kadar kalabalığın içinde "filiiieeğiizzz"diye bağırınca mecbur baktı.oysa sadece o kalabalığa "benim arkadaşlarım var,hem de kız!"imajı vermek istemiştim.duydum kendine yeni bir manita yapmışsın,işinde gücünde,hafifte yakışıklıymış.evlenmeyi düşünüyormuşsun,eve bir de köpek almışsınız.adını gökay koymuşsunuz.filiz'de ne dedikoducu kız,bilirsin zaten.çekiştire çekiştire bitiremedi seni.tam bende senden yana olan öfkemi dökecektim ama filiz'in erkek arkadaşı özkan sert bir tavırla aramıza girince kaldı kelimeler ağzımda.özkan'ı hiç sevmedim zaten.aslında filiz özkan'ı hiç haketmiyor biliyor musun pırlantam?filiz hoş kız,mal mülkte yerinde.sanma ki içten içe filiz'e yazıyorum,tutuldum kıza.ne bileyim yanında manitası olunca güzel geldi gözüme.aklında olsun.duyduğuma sevindim ama güzelim,isterim mutlu olmanı.hem bak adam zengin,yakışıklı,karizmatik.benim gibi alkolik,müptezel,kumarbaz,yalancı birinde ne bulacaksın kızım?benden sana yar olmaz.sen git mutluluğu sahte yüzlerde ara.belki birgün,olurda işin düşerse avcılar'a,o billboardu hatırla çiçeğim.yaşadığımız güzel şeyleri unutma meleğim.en önemlisi,50 ytl borcunu gitmeden ver bebeğim.

Salı, Aralık 9

cihan bana verdi

başlığa aldanıpta seksüel bir aktivite olduğunu sanmayın a canlar,a kınalı kuzular.güzel insan,muhterem zat cihan kılıç bana verdi.verdi ama ne verdi?aklınız fikriniz cinsellikte yahu,herkes froyd olmuş ecdadını sikeyim.şimdi biz evdeyiz,enrah,cihan,ben.enrah eve gidecez diye duş olayına girdi,bizde cihan,ki cihan sen ne güzel bir arkadaşımsın benim,öyle beraber takılıyoruz cihan'ın odasında.hayata dair sikko tespitler yapıp sigara içip eğleniyoruz.ortam şahane anlayacağın,ha bi de manita olsa böyle,güzel ama,bence samaire armstrong güzel giderdi böyle bir ortama.ortam daha güzel olurdu,ama o yokken de güzeldi yani ortamımız.anlatabildim mi?neyse işte,biz böyle güzel kafalar yaşarken cihan,ki o cihan'a laf söyleyecek adamın canını alırım,ayağa kalktı,çekmecesinden hayatımda aldığım en güzel 2. yazıyla "ikinci" hediyeyi verdi.dergiden aldığı,üzerinde "macerayı seven adam" yazılı rozet verdi bana.durup dururken,birden öyle.anaam,ben bir duygu seli oldum,bir hüzünlendim,ayriyetten sevindim.kalktım öptüm cihan'ı,dedim ki"cihan,şu saatten sonra en kral arkadaşımsın,hayatımda aldığım en güzel 2.hediye buydu moruk."sikerim lan,en kral arkadaş dediğim adamlar bana sigara almamış bu yaşıma kadar,cihan'ım,ki allah o'ndan razı olsun,kalktı bana msa rozeti verdi.o gazla biz bayağı güzel kafalar yaşadık.sonra enrah duştan çıktı,çırılçıplak böyle onada sarıldım.et ete değince tiksindim biraz ama,güzel kafayla unuttum sonra.gene çıksa gene sarılırım,gene tiksinir gene unuturum.pırlanta gibi kuzen.aldığım en güzel hediyeyi de enrah vermişti zaten.cengiz üstün imzalı msa posteri.nice sevgilimin yapamadığın enrah'ım bir hareketiyle yaptı.böyle beni benden alan bir hediye getirince vermek zorundaymışım gibi hissettim kendimi,ama vermedim.vermekle bu sefer cinsel hareketten bahsediyorum.mecaz yok.öyle yani,sevindirmek lazım insanları.ayrıca gecenin bu saatinde beni telefonla arayıp,hala "orospu çocuğu aras"diyen 6 yaşımdaki furkan'a çok güzel hediyelerim var.psikolojimi bozdu lan sabi sübyan.sinirlerim kalktı.

atom fiziğine de kurban bayramına da lanet olsun

bayram ziyaretlerine karşıyım arkadaş,sıtkım sıyrıldı adeta.yok gezdiğimden değil,eş dost hısım akraba enik encik evde.ev evlikten çıktı,bbg evi gibi oldu.kimin girip çıktığı belli değil.sikli baba tekkesi gibi oldu,mundar oldu ev.bizim aile de kalabalık olunca,ızdıraplarıma yenileri eklendi.dayımgiller geldi,tekirdağ'da yaşıyorlar iş icabı.diğer dayımlarda geldi,onlar yakın ama.teyzemlerde geldi,onlar biraz daha uzak.sonra ablamlar da geldi,üstüne bi de abimler.yazarken yoruldum yeminlen.e tabi hepsinin çocuğu var,oldu mu evde sana 7 tane kuzen?oldu.çizgi romanlarımı,dergilerimi kesen mi dersin,pipisini anasına babasına gösteren mi dersin,arkamdan "orospu çocuğu aras" diye bağıranı mı dersin,süs olsun diye,manitalara hava atmak için aldığım figürleri çalanı mı dersin hepsi mevcut.filmlerde görüpte taşşak geçtiğim herşeyle karşılaştım.et getiren komşu da dahil oldu olaya bir ara.et getiren komşu da çok acayipmiş.tiksindim ibneden.ama seviyorum da şerefsizleri,et getiren komşu hulusi'yi değil ama.kuzenlerimi.yangın ortamlardan kaçamadım bir türlü.şimdi de teyzemlere gidecekmişiz,yemeğe.amına koyayım sanki böyle çok elit bir hayat sürüyormuşuz gibi,şunda branç yapalım,bunlara yemeğe gidelim filan.nasıl olsa seks olmaz bu gece,havada soğuk.en kalın pijamamı giyerim aga altıma.

Pazartesi, Aralık 8

tanrılar kurban istiyor


tüm kınalı kuzuların,koyunların,taşşaklı koçların ve bilumum büyükbaş hayvanın elim günlerini saygıyla anarım.

Pazar, Aralık 7

Olum bunu kesin okuyun,acayip bombalarım var.

cuma günü mellö'yle konuşuyorduk msn'de. dedi ki "ortamlara akacam ben,ölesiye dans edecem"dedi.aa dedim ben de çıkacam cumartesi,beraber akalım,karşılıklı gerdan kıvıralım dedim.aa şahane olur filan diyip biz sözleştik.ama öyle sözleşme filan imzalamadık.adı üstünde;söz.neyse ertesi gün oldu,cumartesi.ben işe gittim mellö'de işe gitti.neticede işimizde gücümüzde insanlarız,ekmek parası amına koyim napçen?sonra bunlar geçmiş bana mesaj atıyor,bu gece taksim'e gelinecek gelmiyorum diye birşey yok diye.ulan dedim noluyoruz?numarayı da bilmiyorum.aslında başında kendini tanıtmış ama ben olaya biraz heyecan gelsin diye bu bilgiyi vermek istemedim,baktım sonra çok sikko olacak söyleyeyim dedim.geliyorum bal küpüm dedim,sms olarak ama.sonra ben eve geldim,yemek yedim,duş muş pijamalarımı değiştirdim filan.saat oldu 11,yine mesaj attı."aras nerede kaldın amına koyim,iran'dan mı geliyorsun" diye.serzeniş dolu,çaresizlik,acı ve hasret dolu.şaka lan şaka nereden kaldın diyo sadece.geliyorum yollardayım diye cevapladım bende,merak etmesin diye.sonra kuzen enrah'ı aradım,onlarda taksim'deymiş.enrah,ben ve güzel insan emirhan çinçik'le biz yola koyulduk.mellö ve şurekası peyote'delermiş,oraya doğru yürüdük filan.e yürüyünce haliyle gelmiş olduk mekana.aradım bunu gel al beni kapıdan dedim,3 sap içeri almaz diye,almasa da haklı adam.allah var şimdi.sonra girdik bu enrah'la emir yukarı çıktılar elemanlara bakmaya.bu arada mellö hanım kızımız sarhoş olmuş!zil zurna sarhoş,konuşamıyor sağa sola küfürler ediyor,rezalet.yok lan öyle olmadı,ama olsa nasıl olurdu diye düşündüm bir an,siktir et olmaması iyi olmuş.dedi ki aras bizim kafamız göt gibi,seni beklerken teselliyi içki de buldum dedi.duygu seli filan olduk biz orada,sonra birden ortam loşlaştı(dikkat:loşlaşmak) george michael çalmaya başladı ve biz tüm gözler üzerimizdeyken dans ettik,romantikçe.tabi böyle olmadı biz dedi içtik sizi beklerken hafiften çakırkeyif olduk dedi.bizde içip oluruz dedim annem,içerde erotik dans eden şişman bir çift vardı,tam arkamızda eşçinsel bir arkadaş filan vardı.ortam yangın yani,neyse ben miller aldım kendime bir tane,kuzen geldi ona da bir bira.sonar mellö taşşak geçti benle miller içiyorum diye,örseledi beni.burjuvayım ben öyle lumpen birası içemem filan dedim,bir de limon atmamış barmen limonda koydurttum miller'ıma.sefa pezevengleri gibi oturdum öyle taburede.biz tabi konuşmaya neyim başladık mellö kişisiyle,havadan sudan,ekonomik krizden,bu bayram büyükbaşa girip girmediklerinden,fenerbahçe'nin orta sahadaki sorunlarını filan hep konuştuk.sonra beybin dedi ki biralarımızı içip kalkalım,machine'e gidek dedi,olur mu dediler oke dedim ve baş parmağımla ok işareti verdim.sonra kalktım machine'e gittik,kapıda bir ara bir adet göt oğlanı vardı.oğlum çok uyuz oldum sana,simanı da belledim denk gelirsek çok büyük kavga var,şahane dayak var sana.böyle çok artistlik yaptı filan ben de asabi bir yapıya sahip biri olarak direkt olaya dalmaya çalıştım mellö "yapma aras etme tutma yiğidim,elini kana bulama"filan diyince geri çekildim.ama girmeyelim dedim,neyse girdik.5 ytl verdik kelle başı.sonra bi girdik içeri,bomboş.meğer herkes kurbanlık almaya gitmiş gibi,bedava döner dağıtan markete gitmişler gibi.çıkalım dedik,çıktık.paramızı istedik,vermedi.sikiyim parasını dedim bende,hadi gidelim deyü verdim gazı insanlara.sonra dirty'e gittik,girdik içeri.dj'in önüne kurulduk hemen.çılgınlar gibi dans etmeye başladık,bir ara eşcinsel çift geldi,hakan'la beni kestiler böyle uzun uzun.hakan dedim,dikkat moruk dedim ve dudaklarına bir öpücük kondurdum.şaka lan kondurmadım,toplum böyle bir ilişkiye hazır değil.içerisi asker kışlası gibi oldu böyle,hep erkekler filan var.dışarı çıktık,beybin'de votka varmış biri gidip meyve suyu aldı.votka-meyve suyu içtik sonra ayak üstü.mellö tutturdu ben eve gidecem diye,ben de dedim ki bu saatte bulamazsın otobüs-minübüs,gel bize sabah geçersin.ille diretti gidecem de gidecem.sorna biz bayağı böyle tartıştık bu konuyu,kimi gidelim kimi kalalım diye diye.çeşitli çözümlemeler yaptık,artıları eksileri çıkardık,fikir teatrilerinde bulunduk birbirimize.sonra ben,hakan,mellö diğerleriyle öpüşüp hellaleşip kadıköy'e doğru yola çıktık.gitmeden evvel ben ağa camii'nin tuvaletine son bir ziyaret yaptım.sonra açız diye gidip kızılkayalar'dan hamburger aldık,ama tuvaletten çıkmadan önce ellerimi yıkadığım için iğrenmeyin yani.evdekilerde istediler onlara da paket yaptırdım.ben yiyemedim hamburgeri tam yere bırakacaktım mellö dedi ki ben yerim onu lan manyak mısın yere atılır mı o filan derken evsizin biri ben yerim onu dedi,ver dedim yesin adam.verdi adam da yedi,çok şaşırtıcı değil mi?yedi.afiyet olsun.otobüste tam kalkıyorken yetiştik,hakan'la mellö yanyana oturdu ben de boş olan diğer koltuğa oturdum.bi baktım mellö uyuyakalmış.neyse yolda herhangi bir heyecan verici olay yaşanmadı.kadıköy'e geldik mellö UYANMIYOR.dürtüyoruz,silkeliyoruz uyanmıyor kız.bildiğin salya sümük uyuyor.yok yani salya filan yoktu da,hani uyurken salya akar ya insanın ağzından,aynen onlar gibi uyuyor."töhööö geldik anam"diye tepikledim bunu,uyandı bu.aaa burası kadıköy ya,ne zaman geldik filan oldu.zaman kayması olmuş,sene 1994 filan sanmaya başladı bu.bırakıp kaçayım mı oldum bir an,uyuyunca geçer diye sakinleştirdim kendimi.sonracığıma eve geldik işte,enrah,emir ve cihan,ki cihan öyle muhterem bir insan ki,onu birazdan anlatacam ayrı bir başlık altında.bunların yemeğini verdim ben,yumuldular hemen.evde 3 tane sap vardı yemek gelince birden hepsi yok oldu.biz geçtik oturduk,baktım bunlar geldi.yemişler yemeği çünkü,ağızlar salçalı filan,geğiriyolar.oğlum evde kız var lan,ayıp.oturduk öyle muhabbet,laf lafı açtı,laf götü açtı.ama mecazen,kimsenin götünü açtğı yok yanlış anlaşılmasın.sonra bir takım olaylar gelişti,bizim kafalarımız iyice göt gibi oldu.ben o kafayla ve gazla "dur lan bir çay koyayım"dedim.ve her zamanki gibi evde anasının amı gibi bulaşık olduğu için bulaşık yıkamaya giriştim.baktım bunlar ayaklanmışlar mellö'yle hakan.gecenin 4,30'u olmuş,trenle eve gideceklermiş.ne ev aşkıymış arkadaş dedim,breh breh dedim.neyse bunlar gitti,biz yine takıldık filan.aslında benim hikayeyi burada bitirmem lazım ama devam edecem.sonra bir ara eve enrah'ların arkadaşı geldi manitasıyla beraber filan.ben yattım uyudum tabi,ne işim var elalemin manitasının yanında.ama uyumadan evvel mellö'yü arayıp tembihledim tekrar bana haber eyle diye eve varınca.ben tabi o kafayla bayılmışım hakan mesaj atmış biz geldik eve diye.sabah kalktım 11'de,emir'in benim kalkmamı görünce abi bi sigara içelim ya demesi bir oldu gece kaldığımız yerden devam ettik.ta ki saat 17'ye kadar.göt gibi bir kafa,kıpkırmızı gözler,salyalı ağızlarla avcılar'a doğru hareket ettik enrah çocukla.öyle işte ya,aman.hadi öptüm annem.

Cuma, Aralık 5

kula lumpur'dan aşağı bebeğimin köyü

geçen seni gördüm beyoğlu'nda
geçen dediğime bakma
nereden baksan var bir 3 sene
elinde sopalarla neyim geçiyordun
selam verirsem bana taşıttırır diye
vermedim sana selam
şaka lan şaka
taşırım senin elinde ne olsa
hani atlas olsan mellö;
dünyayı alır omuzlarından
atarım aşağı
sikiyim anasını
taşıyamam dünyayı bu cılız omuzlarımda
baktım süzülüp giden siluetine
sonra bende paşa paşa
gidip bindim 76T otobüsüne
eski 76T değildi ama
çift katlı filan
mis gibi yolculuk yaptım
internet olmasa,yine de girer miydin hayatıma
diye
çok düşündüm,eşe dosta danıştım
örselediler beni leylim ley,yıprattılar
sevme oğlum yanarsın,diye söyledi annem
ama bilirsin beni,yavşağımdır biraz
bunların hiçbirisini yapmadım
kalktım,sana kek yaptım
oturup yedim sonra,elime de sağlık
güzel yapmışım
onu bunu bırakta
dün kurtlar vadisi pussy'i izledim
polat alemdar bile şahane manita yapmış kendisine
sen hala jim sturgess diye tutturmuşsun
değişen dünya düzeninde
sen de polat alemdar gibi değişmelisin
bu satırları sana yazarken
ayaklarımın koktuğunu farkettim
kelimeler boğazıma düğümlendi(kokudan)
ama şimdi
olağanca duygularımla haykırmak istiyorum sana:
"mellö sen çok değiştin!"

Perşembe, Aralık 4

terkeden sevgiliye ağıtlar episode:3

şimdi sen gittin ya,
herkes sana benziyor
hatta ben bile sana benziyorum
sevgilim,
sinirimden sana aldığım hırkayı giydim
aynı sen.
napıyorum lan sonra dedim.
cezmi abi gibi sesleniyorum şimdi sana
içime gir ama ayakkabalarını çıkarma
zaten pis içerisi,çıplak ayakla yerlere basma
bilirim hassastır miden
üşütüp cırcır olursun kınalı kuzum.
dayanamam cırcır olmana
kokutursun pis pis sonra evi,
senede 1 gün buluşalım çiçeğim
sana ilk günkü gibi şarkılar söylerim istersen
ama bilirsin beni,hisliyimdir
arabesk müziğin kralı ferdi tayfur gibi
ya da istersen ismail yk'dan söylerim
ismail yk allah olsa,inkar ederim ama
yine de güzelim,
bırakıp gitme beni,
gidersen eğer bebeğim,
eşe dosta anlatırım tüm sevişmelerimizi
ilerde birgün dönersin diye
anlatmam hepsini yine,
sensiz geçen günlerin küçüğüm
ecdadını sikeyim!

Çarşamba, Aralık 3

biz icabında herkesin amına koruz ama kimseye de yanlışımız olmaz.

geçen hakan abi spora gidecem diye tutturdu.bizde oturduk,düşündük taşındık,olur dedik.demez olaydım,bu sefer tutturdu aras'ta benimle gelsin diye.ulan benim niye başımı yakıyorsun,kerkenez.sonra abiler oturdu,düşündü taşındı olur dedi.abiler de abi değil aile meclisi am koy.yapmayın etmeyin dediysem de dinletemedim.teenageler gibi bir hışımla kalkıp kayıt olmaya gittik spor salonuna.ali abi dedi ki "hocam,al bu itleri,adam et.eti senin kemiği benim."hocayı bir gör ama,maşallah dersin.allah nazarlardan saklasın dersin.tosuncuk,öldürür lan o adamı."abi" dedim,"ali abi"dedim,"bu adam bizim etimizi öyle bir sıyırır ki sana kemik bile kalmaz"dedim.gülüştük.gülüşünce biz öyle,neşeli ve fit bir vücuda sahip 4 kişi olarak,haliyle ortamın ilgisini çektik.65 kilogram ve baklava karın kaslarıyla yaşlı ve kilolu teyzelerin birbirlerini beni gösterip muhabbet etmesini fark ettiğim an ortamdan kaçacaktım,yapamadım.teyzeler yanıma geldi "ay oğlum,ne de zayıfsın,keşke bizde senin gibi olsak,bak dünyanın paralarını saçıyoruz zayıflamak için,senin ne işin var buralarda,tü tü maşallah"diye teyze konuşmasıyla siktiler kafamı.ben de onlara,benim aslında geçen sene 130 kilo olduğumu,kararlı ve azimli bir çalışmaya bir senede 65 kiloya kadar indiğimi,ama çalışmazsam tekrar o eski kötü günlerime döneceğimi bir güzel izah ettim.teyzeler başta inanmasa da,gerek benim ağız kalabalığım gerekse abimin gazlamasıyla teyzelerin bir anda gözlerinde umut ışığı parladı.paralar teklif ettiler bana,dünyaları önüme serdiler diyet reçetesi ver diye.kıyamadım.dedim teyze,evvela azim şart.niyet edeceksin,niyet ettim allah rızası için kilo vermeye,tövbe ettim yemeğe diye.teyzeler benimle birlikte niyetlendiler.sonra dedim ki,sabah aç karınla sarımsak suyu iç,kuru fasülyeyi pişirme çiğ ye,vafıl yerken muzsuz iste gibi ipe sapa gelmez diyet reçeteleri sundum onlara.baktım teyzenin biri de yazıyor.yazsın.en azından azimli kadın,o kilo verir.ama o yanında ki yok mu,nebahat mi ne,o veremez.zaten kocasıyla arasında problemleri varmış,depresyonda o ancak yemek yer.hakan abi ikimizin kaydını yapıp geldi,ben o esnada bisiklet aletinde çalışmakta olan genç ve güzel bayanın yanına yaklaştım,"kaç basıyor bu"diyip güldüm.anlamadı.sonra teyzelere anlattığım hikayeyi o'na da anlattım,yine gülmedi.demek ki neymiş?50 yaşında bir kadınla 20 yaşındaki bir kadın,aynı şeylere gülmüyolarmış.baktım kızdan yüz yok"sende daha çok pedal çevirirsin bu gidişle"diyerek moralini bozmaya çalıştım o'nun.zaten götümün kenarı gibiydi.çirkin.sonra güle güle merdivenlerden çıkıp ormanın derinliklerinde kaybolduk.hakan pazartesi gitmiş,teyzeler beni sormuş,"evde o,yemek yiyor"deyince teyzeler bozulmuş.korkuyorum spor salonuna gitmeye,teyzeler azrailim olacak diye.bide çıplak erkek görmekten hazetmiyorum.

çok postmodern az romantik şiirler silsilesi


bu yıl darı az olmuş,
yılındandır yılından.
sana kazak ördüm
yarrağımın kılından..

Salı, Aralık 2

küratör dediğin,sanat pezevengi

bu eski bir aşk hikayesi a canlar,a dadaşlar.seneler evvel,interneti sadece "karılı-kızlı ortam sağlayacısı" olarak algıladığımız zamanlar.bu uğurda çabalıyorkene,elit bir tabakadan iyi eğitim görmüş,çok entelektüel,sanat aşığı bir ceylanı ağıma düşürdüm.türlü kelime oyunlarıyla,her şeyi biliyorum ayaklarıyla manitayı tavladık mı?tavladık.işte sıkıntı ondan sonra başladı.önce msn(mesene,emesen)'de,sonra telefonda derken yüz yüze görüştük.e nasip kısmetmiş,konuştuk anlaştık.olduk mu sana sevgili?olduk.işte dert tasa bundan sonra başladı canına yandığım.hatun kişiyi,ismini de vereyim tam olsun:fiknat.evet bildiğin fiknat.bundan sonra bu kızdan fiknat diye bahsedeceğiz.neyse işte,fiknat'la yepyeni bir ilişkinin tadını çıkarıyoruz,dakika başına 5 mesajla benim diye aşıklara nazire yapıyoruz.3-5 görüşmeden sonra "arkadaş" denilen insanlarla karşılaşma kaçınılmaz oldu.ulan zaten kızı zor idare ediyorum,bir de arkadaşlarını idare et.kız çok güzel latif şirin hem kitap kurdu hem bir ahu.bildiğin ali desidero oldum ben.kız ne derse "evet canım,haklısın bir tanem,öyledir dudu dillim,elbette miniciğim"diyerek onay veren adam oldum.ama konuşsam birşey bilmediğim anlaşılacak.her ne hikmetse fiknat'ta bırakmadı beni,biz bununla,o seminer senin bu festival benim o gösterim şunun diyerek,çok affedersiniz sanat camiasının leğen kemiğini siktik.benim de kendime göre bir sanatsal anlayışım,kültürel birikimim var ama bu kadar sanata batmadım zahir ömrümde.3-4 saatlik fransız filmleri mi dersin,saatlerce ne hakkında konuştuklarını çözemediğim konferanslar mı dersin.artık ne dersen de,ne dersen ama.ana avrat küfür et,haklısın der.he maşallah derim.her müzikte notaların anlamını araştırdım,her izlediğimiz filmde alt metni tartıştık.söyledikleri tüm o yabancı kökenli sözcüklerle kafamı siktiler,yine de vazgeçemedim sevdiceğimden.sonra,birgün evde oturmuş porno izliyorum.ya da sosyal tespit yapıyorum,hangisi işine gelirse.gayet sağlıklı iki insan,allah ne verdiyse sevişyorlar.normal bir porno filmi anlayacağın.ekmek parası.bense oturmuş filmin alt metnini arıyorum.yönetmen adam kadını kucağına alırken,acaba erkeği egemen güç,kucaktakini de halk olarak mı imgelemiş diye düşünürken yakaladım kendimi.lan alt tarafı porno film,sevişen insanlar filan.ne alt metni ne imgesi simgesi.sonra iyice tiksindim hatundan,baktım ferdi tayfur bile dinleyemiyorum.yemişim böyle ilişkiyi dedim.hemen yalandan tripler attım yavru ceylana,olmayan şeyleri öne sürdüm.biz tartıştık mı?tartıştık.işte rahatlama ferahlama ondan sonra başladı.sonra fiknat dedi ki bana,bakınız buranın altını çizmek istiyorum ama burada nasıl yapılıyor bilemiyorum.sanki o kültür ataşesi,o entelektüellik abidesi değil de,sıradan fabrikada çalışan bir kadınmış gibi bana şu mesajı attı."aras üzgünüm ama sorun sende değil,bende".demek ki kadın tribi hep aynıymış.bileydim böyle mesaj atacağını katlanır mıydım o kadar sıkıntıya be.dur lan bi şu yazıya bir daha bakayım,acaba ne anlatmak istedim diye.

istedim de vermedin,canın çıksın sevgilim

ne çalsak caz oluyor be abi.

Pazartesi, Aralık 1

postmodern şiir deneme yanılması


bugün altılı yaptım bebeğim
aklıma sen geldin

senin peşinden ben de
6 numaralı portofino gibi
dört nala koşmadım mı?
ama sen hep 2 numaralı n
azlıcan gibi
attın bana uzak ara farkla
rı,
olsun bebeğim,olsun meleğim
altılı'dan olmasa da,iddaa'dan çok deli para koydum
eve de 3-5 yiyecek aldım

demedim anneme iddaa'dan para aldım diye
namazında niyazında ka
dın sevdiceğim
geçmesin haram lokma boğazından
gecenin bir vakti
yine aklıma sen geldin

takıldı hıçkırıklarım boğazıma sandım
meğer aldığım pastırmanın çemenleriymiş
yaktı hep genzimi.

katolik papazların bile benden daha renkli cinsel hayatı var

malum kış geldi,havalar soğudu filan.bayram da geldi,1 hafta kaldı şunun şurasında ama bunun konumuzla alakası yok.hava soğuk olduğu için,ve bende oldukça üşüyen bir insan olarak sarınıp sarmalanmaya başladım.hırkası olsun,paltosu olsun, vay efendime söyleyeyim atkısı olsun hepsini giydim üstüme.bir baktım astronot gibi olmuşum lan.dolma gibi,yürüyemiyorum.çocuk gibiyim,sağa sola sallana sallana yürüyorum.neyse,anamın yoğun ısrarları sonucu,ince ve çizgili olan pijamamı pantolonumun altına giyiverdim.seks hayatı olmayan insalar gibi giydim pijamayı içime (ing.sex) seks olayı hakkında tırnak ucu kadar beklentisi olan giymez pijamayı,içliği pantolonun içine.öylesine kopmuşum hayattan maralım.ama en karanlık anlarda güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olduk,tayyip erdoğan gibi.acaba tayyip erdoğan içlik giyiyor mudur pantolonun içine.çok merak ettim.esas konumuza dönersek eğer,ortam adamı giymez pijama.hatta ekmek çıkar belki umuduyla don bile giymez.ama geçen arkadaşlarda kaldım,hoop hemen çıkarıp pantolonumu yattım.hatta manitaların yanında soyundum böyle,onlarda hemen iffet çığlıkları atmaya başladılar.ta ki pantolonumun altında çıkan pijamayı görene kadar.sonra gülüştük filan,aslında bozuldum ben.taşşak oğlanı oldum ortamda,ses etmedim.kızlarda dedilerki bundan zarar gelmez,koyun koyuna uyuduk.aslında ben koyunlarla uyumayı sevmem ama napçen,yer yok.zaten bir kızın ayakları kokuyordu.cinsel hayatıma darbe vurdu.birde eskiden yine annenin,biz erkeklere zorla giydirdiği külotlu çorap hadisesi var ki,buna ileride değineceğiz.şimdi dağılın.