Pazartesi, Ekim 4

yokluğunda çok kitap okumak isterdim ama kuru fasulye filan yedim

sevgili blog, biliyorum uzun zamandır yazamıyorum ve seni çok ihmal ettim. ama içimdeki yazma isteğini kaybettim ve yazacak bir şeyler bulamıyorum. şimdi eski yazılarıma baktım da deli sikine tutunur gibi yazmışım ha yazmışım. ama artık sorunlarımı çözdüm ve elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.


merhaba. siz beni aras olarak tanıdınız ama şu yukarıda yazdığım yazıyla size gerçek kimliğimi açıklamış bulundum. aslında ben 16 yaşında, hayata dair en büyük sorunları kiloları ve twighlight'ta ki edward'ın beni sikmesi olan ergen bir kızım. kullandığım nicki ve fotoğrafı soracak olursanız eğer daha önce "white angel, marla singer, betty boop" gibi nicklerin milyonlarca kez kullanılması ve marilyn monroe, monica belluci, avril lavigne fotoğrafları da yine milyonlarca hemcins ve yaşıtımın tarafından kullanıldığı için kala kala bana bunlar kaldı. blogum benim en yakın arkadaşım ve onunla insanmış gibi konuşuyorum. çünkü 16 yaşındayım ve dünyada herkesin benden nefret ettiğini düşündüğüm yaştayım. eğer herkes benden nefret ettiğini şu yaşımda düşünmezsem ne zaman düşüneceğim? o yüzden blogum benim en yakın arkadaşım. ama eğer insan gibiyse blogumdan da nefret etmem gerekiyor. sikeyim böyle arkadaşı zaten, ne dersem onaylıyor, hiç beni teselli etmiyor, blogum beni sevmiyor :((((((((((((((((((((((((((  3 ayda bir yeni bir şeyler yazıyorum ve 3 aylık boşluğu, tekrar yazmaya başladığımda sanki insanların çok sikindeymiş gibi "biliyorum uzun zamandır yazmıyorum" girişiyle yazımı tamamlıyorum. bunları niye yapıyorum diye soruyorsanız çünkü ben bir malım. hayatta en sevdiğim şey nutella ve edward.

eğer aranızda bana yazılmak isteyen olursa, hiç merak etmediği halde soracağı "canım ya nerelerdeydin, çok özledik seni ;) neler yaptın bakalım güzellik burada yokken" sorularını şimdiden cevaplayayım. bir kere her şeyden nefret ettim ve nefret ettikçe kendimi nutella'ya verdim ve nutella'ya verince kendimi götüm kazan gibi oldu. sonra bunu dert edip her pazartesi diyete başladım ve götümün büyümesiyle diyet olayının kronik bir hal alması aynı döneme tekabül etti. ablalarımdan öğrendiğim "ya ben aslında çok zayıftım ama hormon ilaçları beni şişirdi" yalanını arkadaşlarıma anlattım, kimse çıkıp da "ne hormonu ne ilacı bu yaşta be amcık" demedi. sanırım çok iyi arkadaşlarım var. sonra arkadaşlarımla yaprak dökümü'ydü, aşkı memnu'ydu, ne kadar saçma sapan dizi varsa onların tekrarlarını izleyip yakışıklı erkeklere iç geçirdik. okulların açılmasıyla tekrar sizlerle birlikte olacağım. bu yeni yazı döneminde, hocaların ne kadar kötü olduğunu, ailemin beni hiç anlamadığını, sınıftaki tüm oğlan çocuklarıyla yaşadığım platonik aşkları anlatacağım. seni çok özledim blog yummmmmmmmmmiiiiiiiiiiieeeeeeeeeeeeeeeeee ^.^