Cuma, Ocak 22

Ahır Mektubu

Selam verdin, yanıma geldin,
Seni nerden siktim, sikmez olaydım.
Hiç yoktan hayatıma girdin,
Seni nerden siktim, sikmez olaydım.


Bilmezdim böyle takıntılı olduğunu,
Yalamak isterdim ben, memenin dolgununu,
Bilcümle alem siksin hasta ruhunu,
Seni nerden siktim, sikmez olaydım.


Canın isteyince kaçtın benden,
Hiç beklemezdim evlenme teklifi senden,
Gönül vermem önüne gelenle sikişenden,
Seni nerden siktim, sikmez olaydım.


Şimdi böyle mi olduk bebeğim?
Bırak da istediğimle sevişeyim,
Adımı ağzına alırsan, o ağzını sikeyim,
Seni nerden siktim, sikmez olaydım.

Perşembe, Ocak 14

facebook'a "feys" diyen herkes, nihat doğan'la birdir nazarımda

ülkemizde ki tüm iletişim manyağı gençler gibi benim de facebook hesabım var elbet. sırf milletin karısına, kızına bakmak için aldım hesabı da zaten. girip videolara bakıyorum, grup, hayran, oyun uygulamalarını reddediyorum, ilişkim bu kadar. cool bir insan olduğumdan mütevellit, ne kimseyi eklerim, ne saçma sapan fotoğraf paylaşıp arkadaşlarımı taglerim. ama baktım ekmek var, hemen o fotoğrafın altına da yorumlarımı yapar, "aras burada" imajını veririm, affetmem. 


şimdi size kalkıp da facebook böyle kötü, böyle sikik bir site demeyeceğim, diyemem. ama benim gibi, internetten manita yapmayı kendine şiar edinmiş bir insan evladının, hala "face"ten manita düşürememesi oldukça zorum gidiyor açıkçası. cv'mde kayda değer tek şeyin, ares paylaşım programından bile kız götürmek olan bu bireyin, eşinin dostunun "face'ten bi manita yaptım, ufff" demesi derin düşüncelere sevk ediyor beni. bir insan, nasıl face'ten hatun düşürür. bugüne kadar face'ten gördüğüm tek hatun, ilkokul arkadaşım özlem. e amına koyayım yıllar sonra bana özlem'i göstersen n'olur, göstermesen n'olur? 2010'da bulunduğumuz bu günlerde, yeni bir açılım yaparak "facebook'ta tanıştılar, aşık olup evlendiler" başlıklı bir habere konu olmak istiyorum. 


kendini face'e çok kaptıranlar var bir de, görevli gibi devamlı başına. farmville'yı fish bilmem nesiydi hepsini oynuyor, fotoğraf tagliyor, video paylaşıyor, duvarına yazıyor. bi dur amına koyayım diyen olmadıkça, ya da manita yapıp manita baskısıyla hesabını kapatmadı mı duracağı da yok. bir de grup olayı var ki o başka, o bambaşka. ona hiç girmiyorum, zinhar girersem çıkamam. ama daha "siktir et bilmem kaç milyon kişi bulmayı, gel harbi harbi grubu yapalım (arkadaş listeni çağırmayacaksan gelme, birbirimizi mi sikecez lan?)" diye bir grubu görmedim. görsem çok sevinirdim canlar, vallahi çok mutlu olurdum. 


şimdi face'te bir açılım yapmış, ortak arkadaşınız filan varsa o kişinin fotoğraflarını görebiliyorsun. tabii herkes evvela eski sevgililerinin fotoğraflarına bakmıştır, edindiğim izlenimler bu yönde. açıkçası ben bakmadım, bakmam. eski sevgili eski sevgilidir, yenisi gönlümün kraliçesidir düsturunu, hayat felsefesi yapmış adamım ben.  şimdi benim yaptığıma gelince; potansiyel sevgili adaylarını önce bir seçiyorum. sonra onların profillerini girip fotoğraflarına bakıyorum, bütün fotoğrafları da dikkatlice inceliyorum ama. hangisin de photoshop var, hangisi doğru açıdan çekilmiş, hangisin de yüz, göt, göğüs saklanmaya çalışmış, dikkatlice bunları bir gözden geçiriyorum. ama profilinde de fazla vakit geçirmiyorum, yani her gün incelemiyorum. neden? "profilinize kimler baktı %100 çalışıyor, anasını sikiyim çalışıyor" adlı uygulamandan dolayı, ben her gün o kızın fotoğraflarına baksam, farmville'da ne kadar bağı bahçesi var incelesem, o zaman o top 10 listesinde üst sırada çıkarım. oysa ben ne yapıyorum? az ama öz vakit geçiriyorum, ilk 10 sıralamasında 7-8. sıralarda yer alıyorum. burada vermek istediğim mesaj şu: güzelim, senden hoşlanıyorum ama yarrak gibi de sabah akşam seni takip edemem. ama bir duyarsız gibi de seni görmemezlikten gelemem. 3 büyükler gibi değilim, 1 sene şampiyon olup yıllarca hasret kalamam şampiyonluğa. ankragücü gibi, bursa gibiyim, hep istikrarlı, hep ortalarda. işine gelirse. ha bunu anlayacak kız başımın tacıdır, gönlümün sultanıdır. şimdi bunu özlem anlarsa gayri haram olsun bana face alemi.


nottur: facebook'a facebook diyen tüm kızlarla evlenebilirim, özlem'de buna dahil.

Pazartesi, Ocak 4

bana mutluluğun resmini yapsan ne sikime yarar abidin?

bakış açımla belki bir dadaistim
bıyıklarımla bir sürrealist
ama bir görsen çizdiklerimi bebeğim
sikeyim o ellerini dersin
ama ben ne diyorum?
ekspresyonizmin yılmaz savunucusuyum diyorum
bu nasıl resim lan diyenlere
fırça darbesiyle, boyasıyla
bir dışavurum abidesi diyorum.
ama sen bilirsin beni
sarı saçlarını resmettiğimin dilberi
kenan evren bile ressam olmuşken
ben duygularımı tuvale, duvara döksem suç mu
ha kalksa dese biri
o duygularını yazıya dökme dese
önce bir sinirlenirim
sonra gülerim ne doğru söylüyor diye
hani olur da boş zamanına denk gelirim
bir sanat pezevengi dediğim küratörün
olurum sana türkiye'nin münch'ü, ensor'ü
işte o zaman sana yemin sana söz
boy boy resimlerini yaparım
hiç girmem sanatsal ortamlara
seksiyle uyuşturucusuyla işim olmaz
efendi gibi işime gücüme bakarım
sergiler açarım adına
kah "türkü bakışlım" olur serginin adı
kah "mühür gözlüm"
taviz vermem özümden.
ha olsa bu dediklerim,
retrospektif sergim açılsa yaşlanınca
komple sen olursun serginin konsepti
seninle ben, bir mona lisa kafası yakalayamayız
zira ben gider herkese gösteririm
şu kızı çizdim, bu güzeli model aldım diye
kabulüm diyorsan bunlara,
ver elini ankara.