Pazartesi, Aralık 28

milli piyango bana çıksa bile gereksiz sevinçlere kapılmam

malum, önümüz yılbaşı. sevabıyla, günahıyla bir yılı daha bitirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. kalkıp da kimse demesin ki 2009 kötüydü, 2009 iyiydi diye. 2009, tam 2009 gibi bir yıldı. sen manitadan ayrılmışsın, işsiz kalmışsın kalkıp diyeceksin ki 2009 kötü. e yazık değil mi 2009'a da? yine malum olduğu üzere, yılbaşı demek; içki demek, seks demek, parti demek, kırmızı don demek ve en önemlisi piyango demek. neden piyango önemli diyeceksiniz, neden olmasın lan?


bugün, bilemedin yarın bütün gazeteler başlayacak "yok o parayla bilmem kaç tane ev alınır, araba alınır, yarrak alınır, kürek alınır" diye. bir de yılbaşında ne kadar içilmesi, ertesi gün baş, mide ağrısıyla uyanmamak için ne yapmamız gerektiğini yazan süper sikkosal sağlık önerileri var, onları pek kaale almıyoruz. şimdi herkes gibi ben de milli piyango bileti aldım, ulan ya bana da çıkarsa diye mal'ül hülyalara dalmadım değil. ama sanmayın ki o para bana çıksa gidip 375 tane daire, 628 tane araba, 4 tane boeing uçak alıcam filan, yok öyle bir şey. bir de büyük yalan vardır, para bana çıksın önce çevremdekilere veririm.


para bana çıksa vallahi kimseye bi sikim vermem. öyle "hepsini çekerim / bankada bekletirim faizini yerim" tartışmalarına da hiç girmem. normalde akrabalarımla aram zaten pek iyi değil, param olunca hiç tanımam zaten. hele ali tamer, sana yarrak para veririm. çocukluğumuzu çaldın lan bizim, yok ali tamer öyle, ali tamer böyle. enrah'la çocukluğumuz senin gölgende geçti, ulan gıpta edilecek biri olsan içim yanmayacak. bir ara, paranın hepsiyle senin hayatını mahvetmeyi düşünmedim değil. ama sikerler deyip vazgeçtim. ne ben ezel'im ne de sen cengiz'sin ali tamer. ali tamer amına koyayım bir hayalin içine sıçtın yalnız. 30 milyon tl olsa, ali tamer'le mi uğraşırım, ahmet'le mehmet'le mi uğraşırım. yok iş kurayım, yok yardım edeyim parayı aldığım gibi las vegas olur, monte carlo olur, kıbrıs olur böyle yerlerdeyim. gönül isterdi ki yalnız ve güzel ülkemde kumarhaneler açık olaydı, aldığım bütün parayı gömeydim türkiye'me, 30 milyon lirayla kişi başına düşen gayri safi milli hasıla yükselsin. kalan paranın bir kısmıyla kokain alırdım, yada "ayy uyuşturucu diyo, kötü bu" diyenlere özel kokoyin alırdım. ne bileyim de zengin adam kokain içer gibime geliyor, kokain içmeden zengin olamıyormuşçasına. gramı kaç para, fakir adam nasıl alsın zaten. geri kalan kısmını, artık ne kadar kaldıysa işte, onla da kadınlara harcardım. kadınlara harcardımdan kastım; kadına parayla sahip olacağım anlamına gelmesin. ya aslında öyle de, al şu paran şimdi bana göt ver demem. o'na pırlanta alırım, kürk alırım filan, bunun gibi şeyler. ben de böyle sikkafalılık varken bu para 1 yıla kalmaz biteceği için, elde avuçta kalan son parayla memleketime dönüp, her kıyısında kenarında para olan insanın yaptığı gibi su istasyonu açar, torunlarıma "gençken şunu siktim, bunu yaptım" diye mavallar anlatırdım.


yeni yıla girerken yeni yılın götümüze girmemesi temennisiyle. gülücük.

Salı, Aralık 15

seks açılımı




malum çok sancılı bir süreçteyiz, bir açılım furyasıdır almış başını gidiyor. ben sosyal mecrada vatan memleket kurtarmıcam, üzülmeyin. benim amacım, bir türlü erişemediğim seks fırtınasına tutulmak, aşk deryasında boğulmak. açılımdan saçılıma nasıl geçtin bu çocuk, bu deli tay diye soranınız olacak. sor, sor ulan. sen sor da ben söyleyeyim. 


çok şeyler yaptım, çok şeyler denedim ama bir türlü muvaffak olamadım. kadınlar kendini güldüren erkeklerden hoşlanıyormuş dediler, komik olacağım diye itin götüne girip çıkmadığım kaldı. güldüler, güldüler ama vermediler. sonra ne dediler, kadınlar kuul erkeklerden hoşlanır dediler. kuul görüneceğim diye çayıma şeker atmaktan aciz adam olmuşum bildiğin, yine erişemedim ben vuslata. zenginlerin peşinden koşarlar dediler, yedirdiğim içirdiğimle kaldım. entelektüel birikim şart dediler, sahaflarla arkadaş oldum, kalan üç kuruş parayı annem çalışma masasının altına destek olsun diye kullandığı kitaplara yatırdım. akademik kariyer de lazım dediler, harç parası götüme girdi, yine de dalamadım yar koynunda uykuya. sanatçı ol dediler, ağır tiksindiğim modern sanattan müziğe, tiyatrodan sinemaya el atmadığım güzel sanat dalı kalmadı. dal elimde kaldı. velhasıl kelam, olmadı, olmuyor. bu çocuk sekse doyamıyor.


ama artık yeter, bunca emek, harcadığım bunca eforun hakkını almamın zamanı geldi. elimde son bir koz kaldı, son koz. ne olursa olsun diyor ve onu masaya koyuyorum. kirlenmiş şu günümüz türkiye'sinde, bir doğru söze, bir çift tatlı lafa hasret nice kadınlar var, biliyorum. biliyorum ve onları uzaktan uzağa izliyorum. oy bebeğim diyorum kimi zaman, ağlama maralım diyorum bazı bazı. şimdi hal böyleyken, samimiyete her daim önem veririm diyen en az 3 bilemedin 5 milyon kız bulabilirim. bu 5 milyon kızın içinden 1,5 milyonu güzel, "gideri var" tabirine uysa. bunların yarısının sevgilisi olsa, yarısının yarısı bana bakmasa, geriye kalır 325 bin kız. o 325 binden 200 bini yalan olsa, geriye kalır 125, 25ide atalım küsuratlar kafamızı karıştırmasın. 100bin manita. şimdi bu 100 bin manitadan istesem, desem ki sevişelim, şehvet patikalarını beraber tırmanıp orgazmın meyvelerini beraber toplayalım desem, ayıp derler, sapık derler bana. e sen değil miydin samimiyete inanan, dürüstlüğe prim veren. e açık açık söylüyorum işte, ver diyorum, yanıyorum diyorum. 


samimiyetse samimiyet, dürüstlükse dürüstlük arkadaş. yok, başka çarem kalmadı. eğer bu mevzudan sonra da beklediğim tepkiyi, hakettiğim şeyi alamazsam kesin ve çok etkili, ama deli yüreğimin kabullenemediği seçeneğe geçecem. hayır, ibne olmıcam, korkmayın. sevişmek isteyen bulsun beni, düşsün peşime.

Pazartesi, Aralık 7

GÖT LALESİNE HAYIR!!!

bildiğiniz üzere hollanda, uyuşturucu, seks ve laleleriyle ünlü bir memlekettir. ufak bir hollanda piçine sorsalar; ülkemizin belli başlı geçim kaynakları nelerdir diye uyuşturucu, fuhuş ve lale diyecektir, demelidir. hollanda, tüm uyuşturucu kullanan arkadaşlarımız için utopia'nın ta kendisidir, güzel kafaların yaşandığı her yerde bir kere de olsun adı geçen bir memlekettir. yasal olmakla kalmayıp, barı, lokantaları vardır. hakikatten hollanda çok güzel bir yer lan. ama sanmayın ki size hollanda'yı övecem, nasıl olsa uyuşturucu kullanan bir arkadaşınız vardır, o övsün size. 


diğer geçim kaynağı ise, fuhuş. fuhuş nedir diye soracak arkadaşlar muhakkak ki olacak. fuhuş şudur canım kardeşim; fuhuş=sikiş. parayla başka kadın-erkekle beraber oluyorsun. halk dilinde buna "paranı sikmek" diye iğrenç bir tabirle tanımlıyorlar. hollandalılar böyle şeyler söylemez ama, neticede adamların ekmek parası. red street'i, sevişme kabinleriyle ne güzel yersin sen hollanda diyoruz. şimdi laleye geçmeden evvel, olayın ana kaynağına bağlamak için seksle alakalı diğer bir konuyu anlatmam gerek. eşcinsel insanlar var. şimdi kalkıpta eşcinsel ne demek diye sorana ağzımı bozarım. hollanda eşcinsel evliliğe izin veren bir memleket. bu da başlıca geçim kaynaklarından. nasıl ki antalya'mız muğla'mız balayı tatili için dünyanın turistini çekip, ülkemize döviz kazandırıyorsa, hah işte hollanda'da eşcinsel evliliğe izin vererek kendi ekmek paralarını çıkarıyorlar. ha sorsan hollandalıya, benim düşündüğüm gibi mi hollandalı desen, utanır adam. şimdi her erkek topluluğu kendi arasında bir ibne muhabbeti çevirmiştir, çeviriyordur. ve bu muhabbet ne zaman açılsa muhakkak oradan da hollanda'ya bağlantı kuruluyordur. amına koduğumun hollanda'sına bak, kabe gibi şerefsizim. bütün muhabbetlerimiz hollanda'ya bağlanıyor. 


asıl mesele şu; eskiden göt lalesi diye bir küfür vardı. şu sıralar pek kullanılmıyor, biliyorum. ve kullanılmaması beni üzüyor. popülaritesini kaybeden her küfür üzer beni. etimolojik olarak araştırdım göt lalesini ve inanılmaz sonuçlara ulaştım. şimdi yukarıda anlattığım şeyleri gözden geçirelim. uyuşturucu dedik, uyuşturucu adamı ne yapar? göt eder. göt gibi kafa sahibi yapar. neticede içip içip göt oluruz. olursunuz. ben içmem. göt; elde var bir. sonra ne dedik, seks. sekste en önemli şeylerden biri göttür. erkek olarak önümüzden geçen kadının götünü şöyle bir süzeriz, türlü mal'ül hülyalara dalarız. etti mi sana göt iki? sonra eşcinsel dedik. eşcinsel ilişkide aklımıza gelen ilk şey de göt. bu üçünün ortak noktası göt. peki başka ne dedik hollanda için? lale dedik. peki bu üç grubun ortak paydasıyla laleyi birleştirirsek elimizde göt lalesi oluşmuyor mu a cancağızım? göt lalesi diye bildiğimiz küfür, demek ki hollanda'dan kopup gelmiş. e biz ab'ye karşıysak, ve soykırım var diye bağıran fransız piçlerini, minareyi yasaklayan isviçre ibnelerini kınayıp onların mallarını boykot ediyorsak, islam düşmanı  van gogh'un yeğeni (öldürmüş de olsa) ve faşist parti liderlerine sahip bir hollanda'yı da kınamalıyız. tepkini ortaya koy, göt lalesi deme. 


p.s: küresel ısınma, cern deneyi, 3g filanla uğraşan insanlar varken benim yarrak kürek konulara değinmem, memleketten neden bilim adamı çıkmıyor sorusuna bir cevap değildir. amına koduğumun hollandası seni ya.