skip to main |
skip to sidebar
insanlar, doğar, yaşar ve ölürler. böyle cuma hutbesi tadında başlamak nereden aklıma esti bilmiyorum ama cuma'ya giden beni anlar. biz doğduğumuza göre, şu an da yaşama evresindeyiz. ve ileride hepimizin götüne toprak kaçacak, ona da bir ara değineceğim. bebek-çocukluk-ergenlik-delikanlılık*genç kızlık-orta yaş- yaşlılık-ölmek. böyle sikko bir periyod var hayatta arkadaşlar. bebeklikle çocukluluğu es geçersek, hayatımızın en salak dönemi ergenlik, yansın o dönem. ama asıl insanları korkutan bölüm, gençlikle yaşlılık arasındaki o çizgi. çünkü herkes bir an evvel büyümek istiyor ama kimse yaşlanmak istemiyor. yaşlanan da kabul etmiyor. bu süreç kadınlar da daha da kendini belli ediyor. erkeğin maaşı kadının yaşı sorulmaz diye bir söz bile var yani, o kadar önemli bi şey bu. erkeklerde de genellikle 30 yaş bunalımı oluyor, ben bilmiyorum da giren arkadaşlar öyle söyledi. ben normalde giremem di mi? çünkü daha 30 yaşıma gelmedim. 15 ekim'de 24 yaşıma basacağım. bu tarihi aklında tut, şimdi gelelim mevzuya. ben daha 24'üne girmemişken, nasıl olurda orta yaş bunalımına giriyorum arkadaş. atölyeden dışarı adımımı attığımda, mahallenin piçlerinin "çizgici amca" bağırışlarıyla karşılaşmamla başladı her şey. ekmek teknesinin adı çizgi dükkanı olmasından mütevellit, çizgici'yi anladım da amca denmeleri koydu bana. sonra markete gittim, benden yaşça ve ebatça büyük olan bir abla, "sizin ne vardı abey?" diye sormasıyla ikinci şoku yedim. ulan zaten yıllar yılı benden 5 yaş büyük ablamı benim kardeşim sanmalarından çektim, benden 2 yaş büyük olan enrah'a çocuklar enrah abi derken bana direkt amca demelerinden çektim, yetmedi bi de bunlar vurdu bana. geçen gün de banka da sıra beklerken artık antropoza girmiş bir teyzenin, kendisine yöneltilen bir soruya "şu bıyıklı beyden sonra geldim ben" demesiyle oturup ağladım çocuklar gibi. oysa duymak istediklerim şu çocuktan sonra deseydi, torunun yaşındayım lan ben senin, ne beyi? başka ayırt edici özelliğim yokmuş gibi, hem bıyıklı hem de bey demesi beni 5 yaş birden yaşlandırdı zaar. aslında her şey bıyıklardan kaynaklanıyordu bıyıkları kesende oluyorum sana amcık ağızlı. buradan dante'ye ve cahit sıtkı tarancı'ya öpücüklerimi yolluyorum, naber?
11 yorum:
Bana teyzeler delikanlı, çocuklar da abi der. Aslında burda görüyoruz ki, işin kilit noktası bıyık. O bıyığı bi kesicen var ya, sen gör ozaman o teyzedeki tepkimeyi. Bıyık insanlarla arana mesafe koyuyor abey :D
biyiklar gidecek sami beeeyy.
e "abi" bıyık hakkaten ağırlık ama...
kes bi bakalım...
amcık ağızlı olmak mı daha büyük bi depresif hareketlenme getiriyor, yoksa abi ya da amca olmak mı?
sonra arasında karar verip, tartışalım bence...
hem bi değişiklik olur sana da.
amca diyip hürmet etceklerine, parmakla gösterip taşak geçer mahalledeki çocuklar hacı...
bu ses çok hazin bi ses sami
"geçen gün de banka da sıra beklerken artık antropoza girmiş bir teyzenin, kendisine yöneltilen bir soruya "şu bıyıklı beyden sonra geldim ben" demesiyle oturup ağladım çocuklar gibi. " antropoza giren erkekler bebeyim; kadınlar menopoza girer. öğren bunları:)
içimi döktüm rahatladım, dağılabilirsiniz:)
ulan ben de mi antropoza girdim acaba, sağol betüsens.
bıyığı kes, kirli sakal bırak, saçlarını aşırı tarama, bırak dağınık kalsınlar. bi de daha küçüksü giyin. şey, genç gibi demek istedim. adam gibi giyinme yani. kib bye.
hey maaşallah, negzel yazmış çizgici kardeşim...
ne bıyıgı lan bıyık mıyık ters moruk kirli sakal devamm.. =)
bana da dün teyze dediler.. "bak teyzenin orda duruyor" diye, yer yön belirtme unsuru olarak kullandılar.. ama ben naaptım? "ben miyim bahsi geçen teyze" diye sorup, utandırdım kadını... "ay kusura bakma, kafam karıştı az önce burda bi kadın vardı bla bla" saçmaladı kadın.. ben köpeğini sevmeyi sürdürdüm..
hayat böle sevgili sami, sen mücadeleden yılma.. tavsiyem budur..
bugün biri osman tanburacı'ya benziyosun dedi, canımdan can, götümden kan aldı.
Yorum Gönder